“Kalp hakkında temel bilgiler” yazımızda kalbin bir pompa gibi çalıştığını her kasılışında içine dolan kanı kalp dışına pompaladığını ve gevşediğinde de içine yeniden kan dolduğunu belirtmiştik. Şimdi kalp kasının nasıl sistol yaptığını göreceğiz:
Normalde çizgili kaslarımız yani kollarımızdaki, bacaklarımızdaki, yüzümüzdeki kaslar bilincimiz düzeyinde çalışır. Biz istediğimiz zaman beynimizdeki sinirler bu kaslara uyarı yollar. İç organlarımızın kasları ise bilincimiz dışında çalışır. Beynimizden biz farkında olmadan kalkan uyarılar midemizi, bağırsağımızı hareketlendirir. Kalp kası ise bambaşka bir kas yapısına sahiptir. Kalp kası yani miyokard kendi kasılma iletisini kendi içindeki özelleşmiş bir sinir yumağından üretir. Yani beyinden uyarı almaz. Kalp kasının kasılmasını sağlayan en önemli sinir yumağına sinoatriyal düğüm (Şekildeki 1) denir. Normalde sinoatriyal düğüm dakikada 60-70 uyarı üretir. Yani kalp istirahat halinde 60-70 kez kasılır yani sistol yapar. Her kasılmayı yani sistolü bir gevşeme dönemi yani diyastol izler. Eğer koşuyorsak, beynimizden gelen uyarılar sinoatriyal düğümü hızlandırıp kondisyonumuza göre kalp atımımızı hızlandırabilir. Uyurken de beynimizden gelen uyarılar sinoatriyal düğümün daha az çalışmasını sağlayabilir. Bu sayede uyurken kalp kasımız da dinlenir.
Eğer sinoartriyal düğüm zarar görürse veya doğru çalışmıyorsa ikinci ileti merkezi olan atriyoventriküler düğüm (Şekildeki 2) devreye girer. Ama o durumda kalp artık istirahat durumunda 60 kez değil çok daha az vurmaktadır. Eğer o düğüme de zarar gelirse ileti yönüne doğru ilerleyen sinir dallarının her hangi bir yerinden uyarı çıkabilir. Ama sinoatriyal düğümden kadar uzaktaysak o kadar yavaş bir kalp atım hızımız olur. Eğer bir nedenle miyokarddaki uyarı yaratan düğümler hasar görmüşse ve kalbin yavaşlığı hayatı tehdit etmeye başlamışsa kalp kasına uyarıyı dışarıdan verecek bir kalp pili takılır.
Miyokardın bir dakikada 70in üzerinde sistol yapmasına taşikardi denir. Yani taşikardi sırasında kalp atımı hızlanmıştır. Bu durum biz koşarken ya da heyecanlanmışken oluşursa normaldir. Vücudun kaslarının oksijene ihtiyacı vardır ve kalp, kanı hızlı döndürüp kaslara hızla oksijen sağlamaya çalışır. Bu sırada nefes alıp verişimiz de hızlanmıştır. Eğer miyokard istirahat halindeyken bir dakikada 50’nin altında sistol yapıyorsa buna da bradikardi denir. Kalp hızı yavaşlamıştır. Uyurken bradikardi oluşması normaldir. Ancak taşikardi ve bradikardi normal kabul edilebilecek durumların dışında ortaya çıkmışlarsa işte bu durum sorun yaratır.
Miyokardın sistol yapmasını sağlayan sürecin koordineli çalışmaması durumunda da aritmi yani ritm bozukluğu ortaya çıkar.
Kalbin elektriksel yani sinirsel uyarılarının kalp kası üzerindeki dağılımını ölçme işine elektrokardiyografi (EKG) denir. EKG sayesinde kalbin bir dakikada kaç kez sistol yaptığı yani nabız sayısı, sinoatriyal düğümün çalışıp çalışmadığı, her sistolün arasının eşit süre olup olmadığı yani kalp ritmi, elektriksel uyarının kalp kası üzerinde doğru ilerleyip ilerlemediği, buna bağlı olarak kalp kasının bütünlüğünün bozulup bozulmadığı anlaşılır. EKG, vücuda uygulanan elektrotlar ile kalp kasındaki elektriksel uyarıların çıkış noktasını ve yayılma sürecini ölçer. Uzmanlar tarafından değerlendirilir.
Aritmiler hakkında daha fazla bilgi almak için ARİTMİ NEDİR? Yazımızı okuyunuz.
© Copyright Emoda Yazılım 2022
Bütün hakları saklıdır ®